En Büyük Engel, Engellenmektir
13 Mayıs 2018, Pazar

Yeni bir Engelliler Haftasının başlangıcındayız. 10 – 16 Mayıs Engelliler Haftasına Sağlık-Sen Engelliler Komisyonu olarak "En büyük engel, engellenmektir” sloganıyla giriyoruz.

2011 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan Engellilik Raporu’nda, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’ine karşılık gelen 1 milyardan fazla insanın engelli olduğu açıklanmıştır. Türkiye’de ise sayıları yaklaşık 8,5 milyonu bulan engelli vatandaşımız, ülke nüfusunun yüzde 13’ünü oluşturmaktadır.

Hayata engelli başlamak veya devam etmek bir tercih değil, sonuçtur. Engellilik, insanların kendisinin seçmediği ve hayatın değişmez bir gerçeğidir. Bu gerçeklik, hayatımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Hepimizin bir engelli adayı olduğu unutulmamalı, engelli vatandaşlarımızın ve kamu görevlilerimizin gerek çalışma alanları, gerekse günlük hayatta bulundukları ortamlar, onların faaliyetlerini kısıtlamayacak şekilde düzenlenmelidir.

Engelli vatandaşlarımızın, sanayi ve benzeri alanlardaki ağır işlerde çalışamayacağı gerçeği göz önünde bulundurularak, kamuda engelli istihdamı artırılmalıdır. Engelli vatandaşlarımıza yönelik, özel sektördeki pozitif ayrımcılık alanları genişletilmeli, kamu desteği artırılarak engelli istihdamı bir mağduriyet olarak görülmekten çıkarılmalıdır.

Engellerin sevgi, sabır ve inançla aşılacağı gerçeği unutulmamalıdır. Engelli vatandaşlarımızın gerek eğitim, gerekse çalışma hayatında etkin yer alması teşvik edilmeli, engelli vatandaşlarımızın bu alanlarda hayatlarını kolaylaştırıcı uygulamalar hayata geçirilmelidir. Bu konuda kamu yönetimine büyük görev düşmekte, engellilerin yaşamlarını kolaylaştırıcı tedbirlerin alınması konusunda yasal zorunluluklar getirilmelidir.

Engelli vatandaşlarımızın günlük hayatta en çok karşılaştıkları sorunların başında, ulaşım gelmektedir. Kaldırımlardaki engelli yürüme alanları kalıcı bir şekilde hayata geçirilmeli, toplu taşıma araçlarında bu yöndeki uygulamalar zorunlu hale getirilmelidir. Engellilerin, inemeyeceği kaldırım rampaları yerine, tekerlekli sandalyeleri ile rahatça hareket edebilecekleri rampalar yapılmalıdır. 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Yasası, aradan 13 yıl geçmesine rağmen bugün hala yaşamda tam karşılığını bulamamıştır.

Engelliler Haftası, sorunların dile getirilmesi ve farkındalığa dikkat çekilmesi açısından önemlidir. Ancak, bu haftaya yönelik başlatılan uygulamalar yılın her gününde de sürdürülmeli, bu haftada verilen sözler unutulmamalıdır.

Memur-Sen ve Sağlık-Sen Engelliler Komisyonu olarak, kamudaki engelli kardeşlerimizin sorunlarını dile getirmek ve çözüm üretmek için büyük bir çaba gösteriyoruz. Bu anlamda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın hayata geçirdiği uygulamaları takdir ediyoruz. Engelli bakımı ve sağlık hizmetlerinde hayata geçirilen uygulamalar, gerek engelli vatandaşlarımız gerekse aileleri tarafından takdirle karşılanmıştır.

Engelliler yardıma değil, şefkate muhtaçtır. Engellilerin de, hayatlarını sürdürebilmeleri için, çalışmaları ve gelir sağlamaları gerekir. Yaşamın kıymetini en iyi engelliler bilir. Engellilere saygı, onlara yaşama sevinci verir.

Engellilere acıyarak, ya da onlara bakıp duygulanarak sorunlarını çözmek yerine onların da yapabileceği işlerin olabileceğini düşünmeliyiz. Engellilerin iş sahibi olmalarına yardımcı olmak zorundayız. Kanunlarımız, işyerlerinde çalışan her yüz işçiden ikisinin sakat işçi olmasını zorunlu kılmıştır.

Her sağlıklı insanın da engelli adayı olduğu gerçeğinin unutulmaması temennisiyle, tüm engelli vatandaşlarımıza aileleri ve sevdikleriyle birlikte mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir ömür diliyorum.

ENGELLİ KAMU GÖREVLİLERİ VE ENGELLİLER KOMİSYONU OLARAK TALEPLERİMİZİN BAZILARI ŞU ŞEKİLDEDİR:

1-Engeli nedeniyle malulen emeklilik hakkından yararlanan kamu görevlilerine bağlanacak emekli aylığı tutarı ile emekli ikramiyesi 25 yıl esas alınarak hesaplanır ve ödenir. 25 yıldan daha fazla hizmeti olanlar için fiilen çalıştıkları süre dikkate alınmalıdır. Engelli kamu görevlilerine bağlanacak emekli aylığı en son almakta olduğu maaşın %85 inden az olmaması, 

2- Ortaöğretim (Lise) ve Yükseköğrenim mezunu olup hizmetli kadrosunda bulunan engelli kamu görevlileri görevde yükselme sınavından muaf tutularak istekleri halinde VHKİ veya Memur kadrolarına atanması,

3- Engelli Kamu çalışanlarına, kurumlarda en az % 3 yönetici kotasının açılması,

4- E-KPSS kılavuzunun detaylandırılarak engellinin engeli gözetilerek engelliler arasında eşit şartlarda sınava oturmalarının sağlanması ve E- KPSS’de istenilen özellikler ve nitelik kodları yanında engelli bireylerin sağlık durumuna göre kodlar belirlenerek kılavuza ayrıca eklenmesinin sağlanması,

5- Engellilerin almış olduğu raporlarda Geçerlilik Tarihi kısmında; Sürekli ibaresi olmasına rağmen tekrar tekrar rapor almaları istenmektedir Raporunda ‘Sürekli’ ibaresi olanlardan tekrar rapor istenilmemesi için düzenleme yapılmalıdır.

6- TOKİ tarafından şehit yakınları ve gazilere sağlanan faizsiz konut kredisi imkanının Engelli Kamu Personeline de sağlanması,

İnsan hakları perspektifinden bakıldığında engellilerin sorunlarının, ayrımcı düzenleme ve uygulamalardan kaynaklandığı ortaya çıkmaktadır. Burada söz konusu olan ayrımcılık, daha çok engelli kişilerin özel durumlarının kamusal düzenleme ve uygulamalarda hesaba katılmamasından kaynaklanan bir ayrımcılıktır. Türkiye’nin en köklü sorunlarından biri olan ve hayatın her alanında karşı karşıya kaldığımız bu ayrımcılığın ortadan kaldırılması Türkiye siyasetinin en önemli gündem maddelerinden biri olmalıdır.

PAYLAŞ :